Marka Hikayeleri-4 McDonalds

İlk McDonald’s 1940’da California’da Dick ve Mac McDonald tarafından açıldı.

Hamburger, cheeseburger, patates kızartması, kola, milkshake satarak menüsünü kısıtlı ama özenli tutan kardeşler hızlı hazırlama ve servis yöntemiyle Amerika’daki ilk fast-food zincirinin temellerini atmış oldu.

Kağıt bardak ve peçeteler ile servis yapmaya başlayıp, hamburgerin fiyatını yarı yarıya düşürdüler. Mutfak düzeni, az sayıda eleman ile verimli çalışma sistemi esasıyla tekrar düzenlendi.

Arabaya servis yerine, self-servis ve paket servise yöneldiler. Böylece, artık sadece gençlerin değil, çocuklu ailelerin de uğrak yeri olmaya başladılar. Kısa zamanda bu düzen ile yüksek cirolara ulaşmayı başardılar.

Dönüm noktası olan Ray Kroc ile McDonald kardeşlerin tanışması nasıl oldu?

İşler iyi gidince multimixer satıcısı Ray Kroc’tan yüklü miktarda sipariş verince bu dükkan Ray Kroc’un dikkatini çekti ve California, San Bernardino’ya gitti. Gittiğinde McDonald’s’ın hayranı olan Ray Kroc bu fikre bayıldı. Önce kardeşleri marka ismini kullanma hakkını (franchise, şirketin şubesini açma imtiyazı) kullanmaya ikna edip, ilk McDonalds şubesini 15 Nisan 1955’de açtı ve 1961 yılına geldiğimizde tam 228 McDonald’s şubesi vardı.

1961 yılında 2.7 Milyon Dolara McDonald’s’ı satın aldı. Etkileyici bir hikaye değil mi? Hamburgerin geleceğini gören parlak gören Ray Kroc 14 Ocak 1984’de hayatını kaybetti. McDonald’s büyümeye devam etti ve şu an sadece Türkiye’de McDonald’s 260 şube, 6000’e yakın çalışana sahip.

Bu etkileyici hikayenin filmi 2016 senesinde beyaz perdeye aktarıldı. Başrolde usta oyuncu, emekli Batman Michael Keaton’nın harika performansına kardeşleri canlandıran Nick Offerman ve John Caroll Lynch eşlik ediyor. Yönetmenlik koltuğunda tecrübeli yönetmen John Lee Hancock var. Senarist ise daha önce Darren Aronofsky’nin yönetmenliği yaptığı Wrestler filminden tanıdığımız Robert D. Siegl.

Çok sevdikleri restoranları kaybedeceklerini anlayan kardeşler bu adamla nasıl başa çıkacaklarını düşündüler. Düşünmek eyleme dökmedikçe bir işe yaramıyor elbette.

Başarı azmini bize oyunculuğuyla geçiren Michael Keaton’nın performansı izlemeye değer. 2014 yılında Birdman (Kuşadam) oscara aday olan Michael Keaton bu filmdeki rolüyle hepimizin amaçlarımız doğrultusunda yorulmanın mükafatlarını elbet alacağımızı bize gösteriyor. Eğer yeni bir iş kuruyorsanız ilham almak için bu filmi izlemenizi öneririz.

KAYNAK : ListeList